Gürel Oyuncak firması, şehirlerarası otobüs firmalarının adını taşıyan oyuncak otobüsleri 1970'li yıllarda üretir. Bunlarda biri de Gazanfer Bilgi adıyla ürettiği otobüstür. Otobüsün fotoğraf ile firmanın otobüs ve biletlerinden bazı örnekleri eklemeyi uygun gördük.
GAZANFER BİLGE'NİN ÖLÜMÜ ÜZERİNE HARİKA BİR YAZI
Geçenlerde İstanbul Yolu’ndan bindiğim Magirus marka minibüsle Rüzgarlı Sokak yönüne giderken minibüsün markası ve son durağı bana hemen “Gazanfer Bilge” otobüslerini çağrıştırdı.
Rüzgarlı Sokak 1960’lı yıllardan AŞOT yani eski Ankara Otobüs Terminali açılana dek Gazanfer Bilge otobüslerinin terminalinin bulunduğu sokaktı.Hatta halen bile boş duran ve otopark olarak işletilen bir arsaya “acaba burası mıydı ki?” diye her geçişimde bakarım.Gazanfer Bilge’nin pırıl pırıl Magirus’ları İstanbul Yolu’ndan direkt olarak Ulus istikametine yönlenir ve Rüzgarlı Sokak’taki kendilerine mahsus terminallerinde yolcularını indirirdi.
Gazanfer Bilge Türkiye’de otobüs işletmeciliğinden keyfi hareketi defederek disiplini getiren ve otobüs işletmeciliğinin temel taşlarını yerlerine oturtan bir firmadır.Kısaca bunlara göz atalım isterseniz.
Gazanfer Bilge otobüsleri dış görünüm olarak tek tip boyalı olmasalar bile belli standartları yakalamışlardı.Bu gün bile pek çok otobüs firması tarafından kullanılan italik uçan yazı stili ile aracın ön,arka ve yanlarına yazılmış Gazanfer Bilge yazıları ve ön tekerlek hizasına çizilen güreşçi figürü amblemi ile bütün otobüslerde standart yakalanmıştı.Hatta bu yazıları Kadıköy’de Sedat adında bir tabelacı yazardı.Çünkü amblem altında dikkatli baktığınızda onun da küçücük imzasını fark edebilirdiniz.
Getirdiği en büyük hizmet ise otobüslerinin tam vaktinde hareket ettirilmesidir.Çünkü bu konu halen bile pek çok firmada tartışmalıdır.Hele ki 60’lı yıllarda kamyondan bozma otobüslerle bilette yazan saatte hareket edebilmek mümkün değildir.En az bir saat ,hatta duruma göre daha fazla rötarlar yolcular tarafından değilse bile firmalarca çok normal kabul edilirdi.Gazanfer Bilge önceleri her saat başı hareket eden İstanbul-Ankara otobüsleri ile daha sonraları yarım saatte ve firmanın altın çağlarında neredeyse on beş dakikada bir ve tam zamanında hareket ederek bu gün bile kırılamayacak rekorlara imza atmıştır.
Altın çağlarında neredeyse üç yüze yakın mevcuttaki otobüs filosunu sürekli yeni ve tertemiz otobüslerden oluşturması sayesinde yolda kalarak yolcuya eziyet etme devrinin de kapanmasını sağlamıştır.Şimdilerde artık unutulmaya yüz tutan eskilerin belası lastik patlaması sonucu yolda kalma hadisesi bile otobüslerin yeni oluşları dolayısıyla kısmen de olsa bertaraf edilmiştir.
O yıllarda İstanbul-Ankara yolculukları için en tercih edilen firmaydı.Çünkü Avrupa yakasından hareket eden firmalar Aksaray-Laleli-Sirkeci yazıhanelerinden yolcu toplamayı müteakip arabalı vapur kuyruğuna girdiklerinden en az iki-üç saat vakit kaybederlerdi.Bundan dolayı Anadolu yakasından hareket eden otobüsleri tercih eden bir kitle vardı.Buna bir de ucuzluk faktörü eklenince yolcunun tercihi otomatik olarak Gazanfer Bilge oluyordu. Dolayısıyla Ankara’ya gitmek üzere gerek vapur,gerek dolmuş motoru ve gerekse de arabalı vapurla Anadolu yakasına inen yolcular iskelelerde Gazanfer Bilge firması elemanlarınca karşılanır,bavulları ve yükleri bu elemanlarca yazıhaneye kadar taşınır, ucuz ve rahat bir yolculuk için bütün şartlar yerine getirilirdi.
Şimdilerde kapatılsın mı,kaldırılsın mı tartışmaları yapılan Harem Otogarı’nı ilk keşfeden de Gazanfer Bilge’dir.Buraya yaptığı kendi garajı daha sonradan diğer firmaların da ondan görerek Harem’i tercih etmesi üzerine otogara dahil olmuştu.Avrupa yakasına geçmediği için o yıllarda eleştiriler almasına karşılık aslında nispeten İstanbul-Ankara arasını kısaltması dolayısıyla ve ilk ekspres tek molalı otobüsleriyle bu günkü non-stop servislerin bile öncüsü olmuştur.
Biletlerinin üzerinde “Emniyet,konfor,ucuzluk” firmanın ana prensipleri olarak belirtilmişti.Gerçekten de çok tecrübeli seçme şoförleriyle emniyetin,yepyeni otobüsleriyle ve otobüs içi ikramlarla konforun ve sürekli rekabet anlayışıyla emsallerinden daima ucuz fiyata sattıkları biletlerle de ucuzluğun lideri olmuşlardı.
Otobüslerde su ikramının,Düzce Olimpiyat Restoran gibi kendine has mola yerlerinin de öncüsü yine Gazanfer Bilge’dir.Gece yolculuklarını ön plana çıkararak yolcuya gece yolculuklarından istifade ile zaman kazanmayı öğreten yine Gazanfer Bilge’dir.
Bu pastayı fark eden Gülhan Turizm ve Atan Kardeşler de Kadıköy gurubu otobüslerine dahil olunca “Üç silahşörler” tabir edilen firma gurubu ortaya çıktı.Aradaki ilk başlardaki tatlı rekabet yine Gazanfer Bilge’nin önderliğinde uzun yıllar devam etti.
Daha sonra Gazanfer Bilge şahıs olarak bu işi tamamen bıraktı.Hatta bir röportajında Harem’i kendisinin kurduğunu ancak daha sonra otogara dönüşmesi sonucu giriş-çıkışa para ödediği için kızdığından dolayı otobüscülüğü bıraktığını da söylemiştir.
Gazanfer Bilge’nin şahıs olarak işi bırakmasından sonra yazıhaneler bir süre daha çalıştı.Hatta Gazanfer Bilge 1980 li yılların başında Topkapı Trakya Otogarı’nda bile Dağıstanlı yazıhanesinde görüldü.Onbeş dakikada bir hareket eden Magirus’lar yerlerini gecede bir ya da iki sefer yapan eski O302 lere bırakmıştı.Neticede bir gün Ankara AŞOT 6 numaralı perondaki Gazanfer Bilge yazıları da mavi ispirto ile silinerek yerlerini bambaşka firmalara bırakmıştı.
İşte hatırlayabildiğim ve dilimin döndüğünce anlatabildiğim kadarıyla bir firmanın genel özellikleri böyleydi.Gerçekten de Gazanfer Bilge özellikle güreş sporunda ve uğraştığı pek çok konuda olduğu gibi otobüs işletmeciliğinde de güç ile zekayı birleştirerek kesin başarıyı yakalamış bir insandı.
Üzücü haberi dün aldık.Gazanfer Bilge otobüs işini bıraktıktan sonra kendini verdiği eğitim ve hayır işlerinden de kopmuştu.Yakalandığı amansız hastalığa yenik düşmüştü.
Türkiye’nin başı sağolsun.Allah rahmet eylesin.
M.Ali Sade
|